Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü.
Öncelikle; mesleki ve ekonomik birçok zorluk altında mesleklerini icra etmeye çalışan tüm avukatların, Avukatlar Gününü kutluyorum.
Yargı bağımsızlığının ve kuvvetler ayrılığının ciddi biçimde zedelenmesi nedeniyle bugün ülkemiz, çok ciddi bir demokrasi ve hukuk devleti krizi yaşamaktadır. Temel hakların yok sayılmasının ve Anayasa’nın araçsallaştırılmasının bedelini hepimiz ödüyoruz.
Biliyoruz ki, böyle bir dönemde demokratik bir hukuk devleti için mücadele etme sorumluluğu hukukçular olarak en çok bizlere düşmektedir.
Bu nedenle, vatandaşlarımızın adalet çığlığına ses olan, adalete erişim ve insan haklarının korunması görevlerini layığıyla icra eden avukatlarımızın önemi çok büyüktür.
Mesleklerini hakkıyla icra etmeye çalışan avukatlarımıza özellikle teşekkürlerimi sunuyorum.
Avukatların mesleki ve ekonomik sorunlarının; maruz kaldıkları itibarsızlaştırma çabalarının farkındayız.
Yargının kurucu unsuru olan avukatların, yargı bağımsızlığının iflas etmesi nedeniyle yaşadıkları sorunların yanında uzun yargılama süreleri, müdafilerin kolluk birimlerince adeta düşman olarak görülmeleri, haciz mahallerinde avukatların şiddete maruz kalmaları, duruşma tutanağına avukatların etki edememeleri gibi temel sorunlar sebebiyle tüm avukatlarımız muzdariptir.
Hem bir hukukçu hem de partimizin Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı olarak, Meclis çatısı altında her daim avukatlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim.
Avukatlar günü vesilesiyle buradan iktidara seslenmek istiyorum.
Yargının üç sac ayağından biri olan avukatlık mesleğine ilişkin güncel meselelere ve avukatlarımızın derinleşen ekonomik sorunlarına acilen çözüm bulunmalıdır.
Bunun için öncelikli olarak hukuk eğitimine ve hukuk fakültelerine nitelik ve kalite kazandırılmalı, avukatlık stajının niteliği artırılmalıdır. Herhangi bir sosyal güvencesi olmayan, alacağı ücretin tamamen yanında bulunduğu avukatın merhametine bırakıldığı genç avukatlar bu zor koşullar altında hukukun gereklerini yerine getirmeye çalışıyor.
Avukatlık stajının kağıt üstünde bir süreç olmaktan çıkarılıp uygun koşullar altında, maddi bir güvenceyle teorik ve pratik bir eğitimle beraber gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Genç avukatlarımıza kendi bünyesinden bir ödenek ayırarak staj sürecini sağlıklı bir şekilde bitirmelerini sağlanmalıdır.
Adalette, ekonomide ve eğitimde yaşanan sorunlarının altında ezilen genç avukatlarımız desteklenmelidir. Türkiye’de avukatlık mesleğini icra etmeye çalışan avukat sayısı 31 Aralık 2023 tarihi itibariyle Türkiye Barolar Birliğinin verilerine dayanarak 185.749’dur. Mevcut avukatların yaklaşık %46’sı 0-5 yıl kıdeme sahiptir. Bu da mesleğin en zorlu aşamasındaki genç avukatların ekonomik ve mesleki sorunlarla daha fazla muhatap olduğunu ortaya koyuyor.
Bu nedenle mesleğinin ilk 5 senesindeki avukatlara mesleki entegrasyonlarını sağlayabilmeleri adına adli yardım ve CMK hizmetleri karşılığı ödenecek ücretlerin ciddi oranda arttırılması gerekmektedir. Bağlı çalışan avukatların da tavsiye edilen ücretlerden düşük tutarlara çalışmasının önüne yapılacak denetimlerle geçilmelidir.
CMK sistemi ne yazık ki üstlendiği misyonu gerçekleştirmekten çok uzaktır.
Zira CMK görevlendirmelerindeki düşük ücret tarifesi avukatların emeklerinin karşılığını alamayacakları bir boyuta ulaşmıştır. Bu nedenle CMK Ücret Yönetmeliğinin gerçek enflasyon oranlarında ve adil bir şekilde güncellenmesi gerekmektedir.
Avukatlarımızın diğer önemli bir sorunu, ekonomik kriz içerisinde yaşadıkları ciddi yoksulluğa acilen çözüm bulunması gerekliliğidir.
Avukatlar lütuf değil ekonomik kriz altında iktidardan hakkettiği desteği görmek istiyor.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifeleri için enflasyondaki yükselmeye karşılık yeni tedbir ve düzenlemeler yapılmalıdır.
Avukatların CMK, adli yardım hizmetleri karşılığında tanzim ettiği makbuzların ödemesi düzensiz bir şekilde yapılmaktadır. Bu hizmetlerin karşılığının ödenmesi için bir süre belirlenmelidir.
Beraat eden sanık lehine hükmedilen vekâlet ücretlerinin ödemelerinin düzenli ve belirli bir süre içerisinde yapılması sağlanmalıdır.
Mesleğe yeni başlayan avukatlar ve kıdemli avukatlar fark etmeksizin avukatlık hizmetlerinde alınan %18 KDV oranı, %8’e düşürülmelidir.
Adli yardım ve CMK kapsamında verilen tüm avukatlık hizmetlerinde kamusal yön dikkate alınarak KDV kaldırılmalı yahut da yüzde 1 olarak belirlenmelidir.
Avukatlara yönelik şiddet olaylarına karşı ivedi şekilde önlemler alınmalıdır.
Son olarak ise kamu avukatlarının özlük hakları iyileştirilmesi gerekmektedir.
TBMM’de önümüzdeki günlerde yeni bir yargı paketi gelecektir, umarım bu çözümlere bu pakette yer verilir.
Fakat bu değişiklikler yapılırken göz ardı edilmemesi gereken en temel husus, bu reformlar kadar hukukun ve hukukçuların ihtiyaçlarını doğru belirlemektir. Türkiye’de yargının en büyük ihtiyacı tarafsız ve bağımsızlıktır. Aynı şekilde hukukçular yetiştiren hukuk fakültelerinin de en büyük ihtiyacı özerk ve nitelikli bir eğitim sistemidir. Türkiye’de yargı siyasi bir araç olmaktan kurtulmadıkça bu gelişmelerin ve reformların bir öneminin olmayacağı açıktır.
Bu nedenle tüm bu çözüm önerilerinin başında demokratik hukuk devletinin asgari gerekliliklerinin yani kurumların çalıştığı, hukukun üstünlüğüne riayet edildiği, temel haklara saygı duyulduğu ve herkese eşit muamelede bulunulduğu bir sistemin yeniden inşa edilmesi zorunluluğu gelmektedir.
Bu vesileyle onuruyla, bilgisiyle ve emeğiyle adaletin tecellisi için ter döken tüm avukatlarımızın avukatlar gününü bir kez daha kutluyorum.