ABD Başkanı Trump’ın Charlottesville’de yaşanan ırkçı olaylarla ilgili yaptığı açıklamayı eleştiren AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu “Trump’ın açıklamaları ırkçılığın toplumda meşru zemin bulmasına dolaylı olarak katkı sunmaktadır. ABD Başkanının sözlerinin diğer ülkelere olan etkisini hesaba kattığımızda ırkçılığın küresel çapta da meşruiyetini artıracağı ortadadır. Trump, yaşanan olaylarda var olan ırkçılık gerçeğini söyleme cesaretini göstermelidir.” dedi. Yeneroğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“ABD’de Donald Trump’ın, başkanlığa aday olduğu günlerde ilk kıvılcımlarını gördüğümüz ırkçılık tartışmaları Charlottesville kentinde ırkçı grup Ku Klux Klan (KKK) üyelerinin yürüyüş yapmasıyla zirveye çıktı. Bu grubun hâlâ sokaklarda gösteri yapabiliyor olması, ülkenin yakın tarihinin temel bir parçası olan ırkçılığın izlerinin silinmediğini göstermektedir. Bir kişinin hayatını kaybettiği ve 20’ye yakın kişinin de yaralandığı olayların ardından Başkan Trump’ın yaptığı açıklamalarsa ırkçılıkla mücadelede sorumluluk izi taşımamaktadır.
Gösterdiği tepki nedeniyle ağır eleştiri alan Trump, tüm eleştirilere rağmen geri adım atmamakla ırkçılığa ne kadar mesafeli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Başkan Trump’ın göreve geldiği günden bugüne kutuplaşma yaratan ırkçı söylemleri ve izlediği politikalar aşırı sağın yükselişine sebebiyet vermektedir. Trump, son açıklamada Neo-Nazi yanlısı ve “beyazların üstünlüğünü” savunan grupların provokasyonlarını kınamamıştır. Açık bir dille olaylarda Neo-Nazi yanlısı, aşırı sağcı ve ırkçı grupların olduğunu belirtmemiştir. Tüm bunlar ırkçılığın toplumda meşru zemin bulmasına dolaylı olarak katkı sunmaktadır. ABD Başkanının sözlerinin diğer ülkelere olan etkisini hesaba kattığımızda ırkçılığın küresel çapta da meşruiyetini artıracağı ortadadır. Ayrıca göçmenlerden oluşan Amerikan toplumunda yabancı düşmanlığının artması ve bu tür söylemler; hem göçmenleri hem Müslümanları hem de toplumsal barışı tehdit edici boyuta ulaşmıştır. 21. yüzyılda “özgürlükler ülkesi” olma iddiasındaki bir ülkede yaşananların karşısında alınan toplumsal düzene ve özgürlüklere zarar veren bu tavır; oldukça düşündürücüdür.
ABD gibi küresel bir gücün liderliğini yapan bir kişiden beklenen, Başkanlık görevini aldıktan sonra popülizmi bir kenara bırakıp daha sorumlu davranmasıdır. Bu tür şiddet ve nefret olaylarına karşı kararlı bir şekilde tarafı belli olan sözler sarf etmesidir. Ancak yaşananlar aksi yöndedir. Trump, yaşanan olaylarda var olan ırkçılık gerçeğini söyleme cesaretini göstermelidir.”