Göç, ülkemiz için Cumhuriyet tarihi boyunca gündemde olan bir olgu. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması sonucu soydaş ve akraba birçok insan Anadolumuza göç etti. 1960’lı yıllardan sonra ise daha çok gurbete gidişler başladı. 1980’lere kadar yoğun bir şekilde süren göçler sonucu, vatandaşlarımız başta Batı Avrupa olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde yeni hayatlar kurdu. Gelinen son durum itibarıyla bugün yurt dışında 6 milyona yakın insanımız yaşıyor. Gittikleri ülkelerde toplumsal ilişkileriyle, siyasal katılımlarıyla, ticari yapıları ve kültürel dokularıyla farklı ve kalıcı alanlar oluşturan bu göçmenler ve nesilleri ülkemizde çok da fazla görülmeyen ancak fazlasıyla dikkate alınması gereken bir gerçeklik.

Son yıllarda AK Parti ile birlikte ülkemizde yurt dışındaki vatandaşlara yönelik onların menfaatlerini savunan, dil, kültür, eğitim birikimini önceleyen bir söylem gelişmiş durumda. Bununla birlikte özellikle üçüncü nesil gençlerimize yönelik bu söylemlerin kuşatıcı bir biçimde somut uygulamalara dönüşmesi ve yeni nesillerin Türkiye ile olan bağını güçlendirecek, yurt dışındaki iş adamlarımızın ülkemiz ile işbirliğini ve ticaret hacmini artıracak, ayrımcılık ve İslam düşmanlığı ile etkin mücadele edecek yapıları ve ilgili ülkelerle işbirliğini geliştirecek politikaları daha fazla uygulamaya geçirmek şart.

Yazının tamamını okumak için lütfen tıklayınız.

Gazete kupürü için lütfen tıklayınız.

Connect with Me: