Esenyurt Belediye Başkanı Sn. Ahmet Özer’in tutuklanması ve Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanması ne hukuken ne siyaseten ne de vicdanen kabul edilmez.
Özer’in görüştüğü söylenen ve terörist olduğu iddia edilen kişilerle başka kimler, hangi Ak Parti’liler nerelerde ne kadar görüşmüştür?
Görüşmekle terör örgütü üyesi olunuyorsa Ak Parti’de siyasetçi kalmaz. Soruşturma dosyasında delil olarak gösterilen verilerin terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak teşkil etmesi hukuken imkansız. Bu soruşturma dosyası ve Mahkeme’nin tutuklama kararından hareketle son yıllarda sıradanlaştığı gibi irtibat ve iltisak üzerinden yakıştırma ve mesnetsiz yorumlarla AHaber’in haber metinleri seviyesinde bir iddianame düzenleneceği açık.
Bir yandan barış, kardeşlik ve hukuk diyeceksiniz, diğer yandan böyle büyük hukuksuzluklara imza atacaksınız!
Bir yandan Öcalan’ı Meclis’e çağırıp, ‘Umut hakkı’ndan bahsedeceksiniz, diğer yandan milletin seçtiği insanları hukuku araçsallaştırarak hapse atıp yerine kayyum atayacaksınız!
Bu keyfi yaklaşım ülkede herkes için geçerli ölçü olsaydı, örneğin Devlet Bahçeli terör örgütü lideri Öcalan’ı meclise daveti sebebiyle bir şafak operasyonu ile evinden alınıp terör örgütü propagandasından tutuklanması gerekirdi. Zaten onun yerine başkası o cümleleri kursaydı, başına gelecek olan oydu.
Bu tutarsızlık, bu samimiyetsizlik, bu hazımsızlık ve bu hukuk bilmezlik, hak tanımazlıkla mevcut iktidar koalisyonu memleketin yaşadığı sorunları çözmek bir yana ancak daha fazla derinleştirecektir.