Ekranları Başında Bizleri Takip Eden Saygıdeğer Vatandaşlarımız,
Çok Değerli Basın Mensupları,
Hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum,
Değerli Arkadaşlar,
Malumunuz, Sayın Cumhurbaşkanı 17 Kasım Cuma günü Berlin’i ziyaret edecek ve ziyareti kapsamında önce Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile ardından Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile görüşme gerçekleştirecek.
Bildiğiniz üzere, Türkiye ile Almanya ilişkileri köklü bir tarihe dayanıyor, iki ülke için de olağanüstü öneme haiz konumu var.
Almanya 52 milyar Avro’yu aşan dış ticaret hacmi ile, ihracatta birinci, ithalatta üçüncü olarak Türkiye’nin en önemli ekonomik ortaklarındandır. Bunun ötesinde Almanya en fazla yurt dışında yerleşik olan vatandaşlarımızın bulunduğu ülkedir. Almanya’da yaşayan 3,5 milyonu aşan Türkiye kökenli vatandaşımız iki ülke arasında çok güçlü bir köprü konumundadır.
Türk diasporası, Almanya’da eğitimden iş hayatına, siyasetten sivil topluma kadar farklı alanlarda toplumsal hayatın içerisinde yer alıyorlar.
Dünya genelinde ise, 5 milyonu Avrupa’da olmak üzere, Amerika’dan Avustralya’ya uzanan geniş bir coğrafyada yaklaşık 6,5 milyon vatandaşımız yaşıyor.
Bugün sizlere, yurt dışı vatandaşlarımıza ilişkin olarak iktidarın kimisini birkaç seçim dönemi boyunca tekrarladığı ancak gerçekleştirmediği, kimisini gündeminden dahi kaldırdığı sözlerin üzerinde durup, hükümete vatandaşlarımızın haklı beklentilerini hatırlatacağım ve iktidarın Yurtdışı vatandaşlarımıza yönelik politikalarının -bir diğer adıyla diaspora politikaları- karnesini ortaya koyacağım.
17 Kasım’da Berlin’e gidecek Sayın Cumhurbaşkanı da yurt dışındaki vatandaşlarımıza verdiği vaatleri belki bu sayede hatırlar ve hatta yola çıkmadan önce bir imza ile yerine getirilebilecek bazı sözleri yerine getirir.
Nitekim, 28 Mayıs 2023 seçimleri sonrasında kurulan hükümet 6’ıncı ayına girdi.
AK Parti tarafından yayımlanan “Türkiye Yüzyılı için Doğru Adımlar Seçim Beyannamesi 2023” isimli metinde, “Yurt Dışında Yaşayan Vatandaşlarımızı Sahiplenme” alt başlığında yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik birçok vaat sıralanmıştı.
Ancak taahhüt edilen vaatlerin hiçbiri maalesef henüz gerçekleştirilmedi.
Kıymetli Basın Mensupları,
Ben de 1975 yılında Bayburt’ta doğmuş, 1976 yılında aile birliği çerçevesinde Almanya’ya göç etmiş; hayatının büyük bir bölümünü Almanya’da geçirmiş biriyim.
2015 yılında bir milletvekili adayı olarak Türkiye’ye gelirken aklımda, anavatandan bakıldığında sorunları doğru şekilde tespit edilip çözüm üretilemeyen ve gün geçtikçe sayısı artan yurt dışında yerleşik vatandaşlarımızın, yani diasporamızın meselelerini, onlardan biri olarak gündeme taşımak ve Türkiye için rasyonel bir diaspora politikası inşa etmek vardı.
Milletvekilliğim döneminde bunları gerçekleştirmek için yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını sürekli gündeme taşıdım. Bu sorunların giderilmesine ilişkin pek çok ilki gerçekleştirdim.
Mesela ilk defa kapsamlı bir diaspora politikası ortaya konulmasını sağladım. Mesela ilk defa hükümet programlarına kuşatıcı bir diaspora politikası perspektifi aldırdım.
Ancak maalesef tam bu işlere başlarken Türkiye, demokrasi ve hukuk devleti rotasından uzaklaştı ve her gün temellerin duruşmasının yaşandığı bir yer haline dönüştürüldü ve yurtdışındaki vatandaşlarımıza yüzünü dönecek hali kalmadı.
Türkiye’deki olumsuz gidişat yurt dışındaki vatandaşlarımıza da büyük ölçüde sirayet etti ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunları ikinci hatta üçüncü plana atıldı.
Bunlarla beraber ciddi bir diaspora politikası yapılamaz hale geldi.
Neden mi? Çünkü başarılı bir diaspora politikasının temel şartı kendi toplumsal sorunlarını çözmüş, işleyen bir demokrasi, refah seviyesini artıran güçlü bir ekonomi ve bunların üzerine bina edilen saygın bir dış politikadır. Bunlar olmazsa yurt dışında yaşayan vatandaşlarınıza fayda sağlamak bir yana onlara yük olursunuz.
Şu anda Türkiye’nin durumu da maalesef bu.
Türkiye maalesef yurt dışındaki insan kaynaklarını yeterince ortak değer ve zenginlik olarak göremedi. Bunu inşa edecek pozitif bir ajandaya sahip kuşatıcı bir diaspora politikasını oluşturamadı.
Bu durumda diasporamız da haliyle yalnızca seçim dönemlerinde hatırlandı. Böyle bir gerçeklikte, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü şöyle dursun, yalnızca her seçim dönemi tekrar edilen ancak bir türlü gerçekleştirilemeyen vaatlerle kotarılmaya çalışılan bir politikasızlık halini aldı.
Türkiye maalesef yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik kuşatıcı bir politika oluşturamadı.
Yurt dışındaki vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü şöyle dursun, yalnızca her seçim dönemi tekrar edilen
AK Parti 2023 seçim beyannamesinde yurt dışındaki vatandaşlarımıza verdiği vaatlerin hiçbirini yerine getirmedi.
Yurt dışındaki vatandaşlarımızı sadece seçimden seçime hatırlayan iktidar, iş verdiği vaatleri gerçekleştirmeye gelince adeta saklambaç oynamaya başladı.
Çünkü maalesef iktidara göre yurt dışındaki vatandaşlarımız iradesini sadece sandıkta bildirmesi beklenen sessiz yığınlardan ibaret.
AK Parti’nin seçim beyannamelerinde yer alan vaatlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini incelediğimizde tam olarak böyle bir durumun oluştuğunu gözlemliyoruz.
Ne yazık ki seçim beyannameleri ile 2015 ve sonrası hükümet programlarında verilen sözlerin büyük bölümü tutulmadı. Atılan bazı adımlar da sonradan tekrar iptal edildi. 2018 seçim beyannamesinde verilen sözlerin bir kısmı ya gerçekleştirilmedi ve tamamen gündemden kaldırıldı ya da zamanında yerine getirilmediği için kopyala-yapıştır 2023 seçim beyannamesine alındı.
İktidarın yurt dışı vatandaşların meselelerini etraflıca ele alıp çözüm önerilerini sunduğu tek yer seçim beyannameleri, tek zaman ise seçimden önceki son 1-2 ay ile sınırlı kaldı.
Bir seçim döneminden diğerine hatırladıkları yurt dışındaki vatandaşlarımızı ve sorunlarını sadece üzerinde çalışmaya değer gördükleri dönemlerde ele alan iktidar, iş buna ilişkin vaatleri gerçekleştirmeye gelince adeta saklambaç oynamaya başladı.
Seçimden önce “Önceki iktidar sahipleri yıllarca sizleri görmezden geldi, sadece döviz ihtiyacı olduğunda sizi hatırladı. Biz ise her sıkıntınızda yanınızda olduk, pek çok sorununuzu çözdük, haklarınızı teslim ettik. Ülkemizin dünyadaki temsilcisi olarak gördüğümüz siz kıymetli vatandaşlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullanan Sayın Cumhurbaşkanı, bu defteri bir sonraki seçime kadar kapatıp rafa kaldırdı.
Değerli vatandaşlarımız,
AK Parti’nin 2018 ve 2023 seçim beyannamelerinde yer alan yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik vaatleri ve buna yönelik çalışmaların mevcut durumunu incelediğimizde iktidarın seçimlere odaklı çıkarcı yaklaşımını somut bir şekilde gözlemlemek mümkündür.
AK Parti’nin 2018 seçim beyannamesinde yer alan en önemli vaatler nelerdi?
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ‘Yurt Dışı Türkler Komisyonu’ adıyla daimî bir ihtisas komisyonu kurulmasını sağlayacağız.”
Bu vaadin üzerinden tam 5 sene geçti.
Dönemin Başbakanı Sayın Binali Yıldırım’ın, bir ihtisas komisyonu kurulmasıyla ilgili bizzat verdiği söz maalesef seçim döneminden sonra unutuldu.
Bu kapsamda Türkiye’de göç ve diaspora konusunun yasama organı bünyesinde ele alınacağı bir daimi ihtisas komisyonunun TBMM’de “Göç ve Diaspora Komisyonu” ismiyle kurulması için hazırlamış olduğum kanun teklifine destek verilmedi.
2023 seçim beyannamesinde bu vaat kaldırıldı ve sadece “Yurt dışındaki vatandaşlarımıza ait konu ve taleplerin TBMM’de daha güçlü şekilde temsil edilmesine yönelik çalışma ve düzenlemeler yapacağız” ve “Yurt dışındaki vatandaşlarımızın TBMM’de temsilini güçlendireceğiz.” ifadeleri ile yetinildi.
Geçen dönem ihtisas komisyonu sözüne rağmen sadece Dışişleri Komisyonu altında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu kuruldu, bu dönem o da yok.
Yani söz verdiklerini yapmadıkları gibi yaptıkları azı da kaldırdılar.
Oysa 6 milyonu aşan diasporamızın gündemi, TBMM’nin bir ihtisas komisyonunda kurumsallaştırılabilir, hatta Göç ile ele alınarak Göç ve Diaspora Komisyonu kurulabilir. Bunun yolu, TBMM bünyesinde kalıcı bir ihtisas komisyonu kurmaktır.
Bu husus, tam da iktidarın yurt dışı vatandaşlara yaklaşımının somut bir göstergesi.
Çünkü iktidara göre yurt dışındaki vatandaşlarımız iradesini sadece sandıkta bildirmesi beklenen sessiz yığınlardan ibaret.
Kıymetli arkadaşlar,
2015 ve daha sonrası 2018’de söz verilen diğer bir konu ise yurt dışında yaşayan gençlerimizin ülkemizdeki staj imkanlarını arttırılması hakkında.
Aynı vaade 2023 seçim beyannamesinde de yer verilmiştir ancak gerçekleştirilebilmesi için gereken sistematik bir çalışma hiç yapılmamıştır.
Somut bir planın olmadığı, planlama için yeterli ön çalışmanın gerçekleştirilmediği bir durumda muhtelif, düzenliliği olmayan uygulamalarla anlamlı bir sonuç alınması elbette mümkün değildir.
Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın bir araya geleceği ve kendilerini ilgilendiren konuların istişare edileceği yıllık diaspora buluşmalarının gerçekleştirilmesi 2018’deki vaatlerden bir diğeri.
Bu vaat de gerçekleştirilmemiş, bu sefer yıllık değil, “iki yılda bir Yurt Dışı Türkler Buluşması programları düzenlenmesi” şeklinde 2023 beyannamesine alınmıştır. Ancak yine bu konuda da bir planlama olup olmadığı ya da programların ne zaman düzenleneceği hususunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
2018 Seçim Beyannamesi’ndeki bir diğer önemli konu “Kişisel veriler ulusal ve uluslararası hukuka uygun olarak korunacak, vatandaşlarımızın menfaatleri esas alınacaktır.” şeklinde ifade edilmiştir.
Ancak bu vaadin ardından tüm ısrarlarımıza rağmen hazırlık süreci işletmeden ve bilgilendirme yapılmadan oldu bittiye getirilen ‘Otomatik Bilgi Paylaşımı’ gündeme gelmiştir ve yurt dışındaki sayısız vatandaşımız mağdur edilmiştir.
Şeffaflık ilkesine aykırı olarak yurt dışındaki işçileri ve emekçileri cezai müeyyidelerle karşı karşıya bırakan bu durum aynı zamanda yurt dışındaki vatandaşlarımızın Türkiye’deki hesaplarından yüksek miktarda döviz birikimlerini çekmelerine ve hesaplarını kapatmalarına sebep olmuştur. O yıllarda çok ikaz etmemize rağmen herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
2023 yılında seçim beyannamelerinde bulunan “Yurt dışında yaşayan 10.000 gencimizi her yıl eğitim, kariyer gelişimi ve kültürel programlar kapsamında ülkemize getireceğiz.” vaadi 2018 seçim beyannamesinde 100.000 genç ile gerçekleştirilmesi planlanan bir çalışmaydı.
İktidar, ülkeyi soktuğu ekonomik çıkmazın faturasını adeta yurt dışında yaşayan gençlerimize keserek hedef küçültmüş 100.000 gencimize sunmayı planladığı fırsatları hayata geçirmediği gibi bir de bir sonraki seçim döneminde bu sayıyı on katı azaltmıştır. Diğer vaatlerde olduğu gibi bu vaadin hayata geçip geçmeyeceği ise yine belirsizdir. Bir hazırlığın olmadığı ortadadır.
Yurt Dışı Vatandaşlar Koordinasyon Kurulu’nun kurulması ve Yurt Dışı Vatandaşlar Danışma Meclislerinin oluşturulması konularına ise 2018’de bir arada yer verilirken, 2023’te yalnızca Yurt Dışı Vatandaşlar Koordinasyon Kurulu’nun kurulması vaadi bulunmaktadır, yani kurulmayan danışma meclisleri tamamıyla rafa kaldırılmıştır. Koordinasyon Kurulu konusunda bir çalışmanın var olup olmadığını bilmiyoruz, elbette yakından takip edeceğiz.
Ayrıca göç müzelerinin kurulması, 2010’dan itibaren gündeme gelen bir konu olarak üniversitelerimizin yurt dışında bölüm açmalarının teşvik edilmesi, yurt dışında yetişen gençlerin kamu kurumlarında istihdamı için KPSS’de yeni modüller açılması, üniversitelerimizde diaspora gençlerimize ayrılan kontenjanın iki katına çıkartılması ve Türkiye’ye kesin dönüş yapanlar için kamu hizmetlerinin önündeki engellerin kaldırılması konuları yine 2018 seçim beyannamesinde yer almış ancak herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Bu önemli konular hakkında yıllardır hiçbir adım atmayan iktidar partisi tüm bu vaatlerini gerçekleştirmemiş olmasının yanı sıra 2023 seçim beyannamesinde bu konulara yer vermemiş, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarını tozlu raflara kaldırmıştır.
Aynı şekilde seçim beyannamelerinde “Sosyal, eğitim ve kültürel iş birliği anlaşmalarının güncellenmesini sağlayacağız.” olarak belirlenmiş maddenin hayata geçirilmesi için son yıllarda hiçbir çalışma yapılmamıştır. Halbuki bu konu bile başlı başına devasa bir projedir. Örneğin daha Avusturya ve Danimarka gibi ülkelerde eğitim ve kültür iş birliği anlaşmamız yoktur.
Aziz Vatandaşlarımız,
Son genel seçim öncesi yayımlanan seçim beyannamesinde Ak Partiyurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik vaatlere yer vermiştir.
Ancak vaatlerin bir kısmının uzun süreçler gerekmeksizin gerçekleştirilme imkânı olmasına rağmen, taahhüt edilen vaatlerin hiçbiri maalesef henüz gerçekleştirilmemiştir.
Örneğin yurt dışından getirilen mobil telefonların kullanım süresinin 120 günden 180 güne çıkartılması sözü verilmiştir.
Bu vaat kanuni bir düzenleme gerekmeksizin, Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik’te yapılacak basit bir değişiklikle anında hayata geçirilebilecek olmasına rağmen halen bu konuda bir adım atılmamıştır.
Yine geçici ithalat kapsamında olan araçların Türkiye’ye getirilme süresi ile ilgili olarak araçların Türkiye’de belli bir süre kaldıktan sonra yurt dışında kalma süresinin kısaltılması vaadi de kanuni düzenleme gerekmeksizin Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin Gümrük Genel Tebliği’nde hemen yapılacak bir değişiklikle hayata geçirilebilir.
Bu iki konuyla birlikte yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın yine çok yakından takip ettiği diğer bir mesele olan borçlanma yolu ile emekli olan vatandaşlarımıza yurt dışında tam zamanlı çalışma hakkı tanınmasıdır.
Bu üç önemli konu hakkında ilgili bakanlıklar tarafından hangi çalışmalar yürütüldüğü, çalışmalar için bir takvim belirlenip belirlenmediği, verilen sözlerin ne zaman yerine getirileceğine dair hiçbir bilgilendirme yapılmamaktadır.
Milletvekili sıfatıyla bahsi geçen konulara ilişkin olarak Ticaret Bakanı’na, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na yönelttiğim sorular ise Anayasa’nın 98. Maddesine aykırı olarak süresi içinde cevaplanmamış, cevap verildiğinde ise tek cümlelik, oldukça yetersiz ifadeler kullanılmıştır.
Çalışmaların mevcut durumunu öğrenmek ve ilgili vaatleri hatırlatmak adına tekraren 3 ayrı soru önergesi verdim ancak maalesef yönelttiğim soruları yanıt alabileceğime dair bir ümidim yok.
Bir diğer mesele çifte vatandaşlık.
Demişler ki; “Vatandaşlarımızın çifte vatandaşlık hakkını desteleyecek hem Türkiye’de hem bulundukları ülkelerde vatandaşlık haklarından yararlanmaları için gerekli yasal ve diplomatik adımları atmaya devam edeceğiz.”
İyi güzel ama çifte vatandaşlığı desteklemek, askerlikte ödenen döviz miktarını artırmak mıdır?
Biz, dövizle askerliği büyük uğraşlarımız sonucunda 2016 yılında 1000 avroya kadar düşürmüştük. Madem çifte vatandaşlığı destekliyordunuz, niçin bunu önce 2000 avroya, 2019 yılında da 5 bin 260 avroya çıkardınız? Bunun gençlerin vatandaşlıktan çıkmasına neden olduğunu bilmiyor musunuz?
Madem çifte vatandaşlığı destekliyordunuz, soruyorum, gençlerin Türk vatandaşlığından çıkışını tüm ikazlarımıza rağmen niçin hızlandırdınız?
2023 seçim beyannamesinde yurt dışı vatandaşlarla ilgili öyle vaatler var ki…
Başı-sonu belli değil, planı-programı çizilmemiş, kimler tarafından ne zaman yapılacak belirtilmemiş, büyük oranda da soyut hedefler.
Örneğin; “Yurt dışında Türkçe yayın yapan yazılı ve görsel basını desteklemeye devam edeceğiz.”
Bu zamana kadar Türkçe yayın yapan yazılı ve görsel basına nasıl bir destek sundunuz, bundan sonrası için çalışmalarınız ne olacak, takviminiz, planınız, programınız var mı?
Hiçbir şey belli değil!
Tüm bunların yanı sıra beyannamede ciddiyetsiz ve yanlış tutumlar da göze çarpıyor.
Örneğin Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın yurt dışında da teşkilatlanması ve yurt dışında YTB müşavirliklerinin açılmasına ilişkin vaat gereksiz ve anlamsız harcamalara yol açabileceği için ciddiyetten uzaktır. Böyle bir adım atılmamalıdır.
Diğer taraftan “İslam düşmanlığı, ayrımcılık ve hak ihlallerinin takibini genişleterek sürdüreceğiz.” vaadi maalesef Türkiye’nin artık yapabileceği bir çalışma değildir çünkü böyle bir çalışmayı inandırı olarak yapabilmek için ilk önce ülke içinde ayrımcılıklara son vermelisiniz ki yurt dışında örnek alınabilesiniz.
Değerli basın mensupları,
Özetle 2023 seçim beyannamesinde yer verilen vaatlerin plan ve programı ile ilgili kamuoyuna yansıyan ciddiye alınacak bir bilgi yok.
Kapsamlı diaspora politikasının nasıl olması gerektiğini ortaya koyduk.
DEVA Partisi olarak 19 Nisan 2023’te yayımladığımız Yurt Dışı Vatandaşlar Eylem Planımızı mevcut politikaların eksiklerini bilerek ve özellikle yapısal dönüşümü önceleyerek yoğun bir çalışma ile hazırladık.
Tüm eylem planlarımızda yaptığımız gibi koyduğumuz hedeflerin kaç gün içinde, kim tarafından gerçekleştirileceğini ve hangi işlemlerin yapılması gerektiğini tespit ederek kamuoyu ile paylaştık.
“Türkiye her yerde seninle” başlığını taşıyan eylem planımızda, 12 ana ve 40 alt başlıkta toplam 106 somut adımı tek tek detaylandırdık.
Eylem planımızda eğitimi de kültürü de ihtiva eden kapsamlı diaspora politikasının nasıl olması gerektiğini ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın en önemli sorunlarına ilişkin somut çözüm önerilerimizi paylaştık.
Buyurun, uygulayın diyoruz hükümete!
DEVA Partisi olarak, günlük siyasi çekişmelerden uzak, yurt dışında yaşayan insanlarımızın kazanımlarını muhafaza eden, onları çekiştiren değil, yaşadıkları ülkelerle Türkiye arasındaki ilişkilerin en temel köprüsü olarak gören ve geliştiren, insanlarımızı günlük siyasete alet etmeyen bir diaspora politikamız olması gerektiğine inanıyoruz.
Bu nedenle yurt dışında yerleşik olan tüm insanlarımızın sorunlarına deva olmak ve kazanımlarını artırmak adına kararlı bir şekilde çalışıp her zaman yanlarında olacağız.
Bu çerçevede hükümetin yurtdışı vatandaşlar politikalarını da yakından takip ediyoruz ve birkaç ayda bir karnesini ortaya koyacağız. Söz verilip de yapılanı takdir edeceğiz ama ertelenen ve yapılmayan tüm sözlerin de takipçisi olup kamuoyunu bilgilendireceğiz. Çünkü biliyoruz ki; dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her bir insanın sorunlarını çözmek ve ona ‘Türkiye her zaman benimle’ hissini yaşatmak boynumuzun borcudur