TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, terör örgütü PKK’nın kolu olarak değerlendirilen Nav-Dem’in önderliğinde cumartesi (03.09.2016) günü Köln’de yapılacak gösteri münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Köln’deki demokrasi mitingini yüksek sesle eleştiren gazeteci ve siyasetçiler aynı şehirde bir terör örgütünün düzenleyeceği gösteri karşısında nedense birden sessizliğe büründüler. Bu çifte standarda sahip olanlar kendi güvenilirliklerini elleriyle yok ediyorlar.” diyen Yeneroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gösteriyi düzenleyen ve PKK’nın kolu olan örgüt aynen PKK gibi yasaklı durumdadır (§ 8 VereinsG). Ama öyle görünüyor ki bu durum kimseyi ilgilendirmemektedir. Birçok Alman şehrinde her gün terör örgütü PKK’nın propagandası yapılmaktadır. Yasaklı bayraklar ve semboller ortalıkta kol gezmektedir. Köln’deki PKK gösterisinde de aynısı olacaktır. İlginç bir şekilde sözde ‘eleştirel kamuoyu’ndan ise hiçbir tepki gelmemektedir. Gösteri öncesinde ne Emniyet Teşkilatı’ndan bir demeç gelmiş ne de terör propagandası medyada konu edinilmiştir.
Dışarıdaki çatışmaların Almanya’ya taşınmasını istemeyen politikacılar nerede? Her gün Türkiye’nin iç işleri hakkında yorum yapıp duran, ama Türkiye kökenli vatandaşlar demokrasinin güçlendirilmesini amaç edinen bir mitingde birlik beraberlik adına bir araya gelmek istediklerinde rahatsız olan politikacılar bugün neredeler? Köln’de açıktan açığa PKK ile birlik ve beraberlik mitingi düzenleniyor. Vatandaşlık durumlarını sorgulamalar ya da oturum izinlerini iptal etme talepleri nerede? PKK terörü daha bu yıl yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine, binlerce insanın yaralanmasına sebep oldu. Hemen her gün siviller ve güvenlik güçlerine mensup insanlar PKK bombalarıyla kurban ediliyorlar.
Terörle mücadelede Türkiye’yle birliktelik böyle mi oluyor? Anayasayı Koruma Teşkilatı raporlarında da görüleceği üzere, resmî Alman güvenlik raporlarında Almanya’yı geri çekilme, eleman toplama ve finansal destek alanı olarak kullanan bir terör organizasyonuyla tutarlı bir şekilde mücadele edileceğine maalesef bunun tam tersi yapılıyor.
İnsan hakları söz konusu olduğunda Türkiye’ye sürekli parmak sallayan politikacılar PKK’ya karşı umursamaz tavırlarını devam ettirdikleri sürece güvenilirlik olmaktan uzaktırlar. Zira insan haklarının korunması ve uygulanması için terörle mücadele olmazsa olmazdır. Aynı durum kendisini demokrasinin kontrol mekanizması olarak göstermekten geri durmayan, Türkiye’ye sık sık tek taraflı eleştiriler göndermeye pek meraklı iken söz konusu PKK olunca yüzünü başka yöne çeviren medya için de geçerlidir. Aynı medya nedense bir terör organizasyonunun Almanya’da nasıl bu kadar rahat bir şekilde faaliyet gösterebildiğini sorgulamamaktadır. Her tarafa yayılan bu çifte standartlı tutum Almanya-Türkiye ilişkilerine zarar vermekte, Almanya’daki Türklerin mevcut rahatsızlıkları daha da derinleştirmekte, bu sadık topluluğun kendisini yabancı hissetmesine katkı sağlamaktadır.”