DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, OHAL Komisyonunun görev süresinin 1 yıl daha uzatılmasına tepki gösterdi. Yeneroğlu, yayınladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

 

‘Hükümet ülkeyi sürekli olağanüstü hal ortamı içerisinde tutuyor.’

 

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu (OHAL Komisyonu)’nun görev süresinin Cumhurbaşkanı kararı ile 23 Ocak 2023’e kadar uzatılması, dosyası halen komisyonda olan vatandaşlarımızın bir yıl daha hak arama özgürlüklerini kullanamaması anlamına gelmektedir. 18 Temmuz 2018’de sona eren olağanüstü hal bazı etkilerini OHAL Komisyonu’nun görev süresinin uzatılmasıyla halen devam ettirmesi hükümetin ülkeyi sürekli olağanüstü hal ortamı ve hissiyatı içerisinde tutma stratejisiyle de uyuşmaktadır.

 

‘OHAL Komisyonu hukuksuzlukları sürdürmeyi tercih etti.’

 

2 yıllık olağanüstü hal döneminde resmi rakamlara göre 131 bin 922 ‘tedbir’ işlemi gerçekleştirildi. Kamu görevinden ihraçlar, savunma alınmaksızın kurum içi kanaat ve değerlendirmeler sonucunda tek taraflı ve yargı denetimine kapalı kesin kararlar ile yapıldı. Büyük haksızlıklara yol açan bu OHAL KHK’ları Anayasal olarak yargı denetimine kapalı olduğu için insan hakları ihlalleri şikayeti için KHK mağdurlarının doğrudan AİHM’e başvurma hakları mevcuttu. Tüm bu süreçte mağduriyetleri gidermek ve AİHM öncesinde idari başvuru ve yargı yolları oluşturmak için kurulan OHAL Komisyonu gerçekten adil incelemeler yaparak, mağduriyetleri giderebilirdi. Fakat OHAL Komisyonu ne yazık ki mağduriyetleri gideren bir organ olmak yerine iktidarın yaptığı hukuksuzlukları sürdüren bir pozisyonu tercih etti. Üstelik komisyon sadece 2 yıllığına kurulmasına rağmen dosyaları süresinde incelemediği için mağduriyetler büyüyerek arttı.  31 Aralık 2021 tarihi itibariyle OHAL Komisyonu 16.060 kabul, 104.643 ret olmak üzere toplam 120.703 karar verdi. Komisyon’un hukuken geçersiz kriterlerle %86.7 oranında ret kararı vermesi komisyonun etkili bir başvuru yolu olmaktan uzak olduğunu da ortaya koymaktadır.

 

‘Hak ihlalinin boyutu endişe vericidir.’

 

Anayasa’nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesine göre; herkesin makul sürede adil yargılanma hakkı vardır. Ancak Komisyonun dosyaları ihraç tarihine göre değerlendirmemesinden dolayı 2016’da ihraç edilen bir kişi dosyası halen komisyonda olduğu için 5 yıl geçmesine rağmen halen etkin bir yargı yoluna başvuramamaktadır. KHK mağdurlarının ağır ekonomik ve psikolojik sorunlara maruz bırakıldığı düşünüldüğünde bu süreçte yaşanan hak ihlalinin boyutu endişe vericidir.

 

‘OHAL KHK mağduriyetlerini tümüyle gidereceğiz.’

 

KHK’lar ile ihraçlar ve terör mevzuatının keyfi şekilde uygulanmasından kaynaklanan haksız yargılamalar Türkiye’nin yüzleşmesi ve acilen çözüme kavuşturması gereken ciddi sorunlardır. DEVA Partisi olarak parti programımızda belirttiğimiz üzere her iki konuda da adaleti tesis edeceğiz. Bu kapsamda, ilk olarak OHAL KHK’ları ile işlerini kaybetmiş ve yargı kararlarıyla suçsuz bulunmuş, takipsizlik ve beraat kararı almış veya haklarında adli bir soruşturma bulunmayan kişilerin görevlerine ivedilikle dönmelerini sağlayacağımızı, hak ve itibarlarının iade edeceğimizi bu vesileyle tekrar etmek isteriz. Bununla birlikte, çözümün diğer büyük parçası terör yargılamalarında adil yargılanmanın tesis edilmesidir. Cebir ve şiddete başvurmamış kişiler bakımından yargılamaların demokratik toplumun gerekleri, AİHM’in güncel kararları ve adil yargılanma hakkına uygun şekilde yapılması tesis edilmeden adaletten bahsedilemez. Adalet dağıtan bir hukuk anlayışı ile gerçekten suç işleyenler ile suç işlemeyenlerin ayrıştırılması sağlanmalıdır.

 

Son olarak idarelerin ihraç kriterlerini aynen benimseyen ve etkisiz bir başvuru yolu niteliğinde olan OHAL Komisyonunun, KHK mağdurlarının haklarını ivedilikle yargı organları önüne taşıyabilmesi adına derhal kapatılması ve dosyaların tasfiye edilmesi gerekliliğini de tekrar vurgulamak isteriz.

Connect with Me: