20 Haziran, 2001 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Mülteciler Günü olarak kabul edildi. Bu gün, mültecilere yönelik farkındalık oluşturan etkinliklerle hatırlanıyor. Dünya Mülteciler Günü’ne dair, “Gözler, kulaklar ve sınırlar kapandığında mültecilerin sorunları bitmiş olmuyor.” diyen İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu mültecileri tehdit olarak gören yaklaşımın değişmesi talebinde bulundu. Yeneroğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Dünya siyasetinin en önemli ve uluslararası düzeyde acil çözüme ihtiyaç duyulan konularından biri olarak mülteciler, güvenli ve daha iyi bir yaşam sürmek için, ait oldukları toprakları arkalarında bırakarak ve dünyanın en tehlikeli göç rotalarından geçerek kendileri ve çocukları için gelecek vaad eden bir liman arıyorlar. Bu arayış esnasında karşılaştıkları problemlere ve sığındıkları ülkelerdeki sıkıntılara rağmen yeni hayatlarına yeni umutlarla tutunmaya çalışıyorlar. Misafir oldukları toplumlarda ayrımcılık ve dışlanmaya en çok maruz kalma ihtimali taşıyanlar yine onlar oluyor. Bu sorunu çözmesi gereken aktörlerin çözümsüzlük üretmesi meseleyi bir kısır döngüye sokmakta ve insanlık tarihi adına utanç verici manzaralarla karşılaşmamıza neden olmaktadır. Gözler, kulaklar ve sınırlar kapandığında mültecilerin sorunları bitmiş olmuyor.
Mültecilik tartışmalarında unutulmaması gereken bir husus vardır: Mültecilik kimsenin tercihi değildir. Hayatlarını riske atarak umut yolculuğuna çıkan insanlar sadece insanca bir yaşamın arayışındadırlar. Bu nedenle bu bireylere karşı devletlerin ve toplumların yaklaşımının nirengi noktası insani politikalar olmalıdır.
Mültecilerin sığındıkları toplumla uyum içinde yaşaması için birlikte yaşama politikaları hayata geçirilmeli ve bu politikalar istihdam, eğitim, kültürel politikalarla desteklenmelidir. Özellikle Suriye krizinden kaynaklı insan hareketlilikleri nedeniyle ülke olarak yakinen tecrübe ettiğimiz gibi kadınlar ve çocuklar bu sürecin en hassas boyutunu teşkil etmektedir. Eğitimden ve sosyalleşme imkânlarından uzak kalmış kayıp bir neslin meydana gelmemesi için uluslararası örgütlere, hükümetlere ve sivil toplum kuruluşlarına büyük sorumluluklar düşmektedir.
20 Haziran Mülteciler Günü’nün farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü ve her bireyin sadece insan olmasından dolayı sahip olduğu hakların kendisine teslim edildiği bir dönemin başlangıcı olmasını temenni ederim.”