2000-2006 yılları arasında 8 Türk vatandaşını öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüyle ilgili dava 6 Mayıs 2013 tarihinde Münih’te başladı. 3 yılı geride bırakan davayla ilgili değerlendirmede bulunan İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “Mahkemenin bir sanığa odaklanması, cinayetlerle ilgili diğer iddiaları dikkate almaması, savcılığın mağdur avukatlarının taleplerine cevap vermemesi, cinayetlerin kapsamlı bir şekilde aydınlatılacağı beklentisini maalesef boşa çıkarmaktadır.” dedi.
Mustafa Yeneroğlu şunları kaydetti: “Almanya tarihinin en büyük cinayet serisinin failleri 4 Kasım 2011 tarihinde ortaya çıkmıştır. Bu olayla birlikte köklü hukuk devleti geleneğine, güçlü emniyet ve istihbarat birimlerine sahip Almanya’da cinayetlerle ilgili skandallar da yaşanmıştır. Öldürülen vatandaşlarımızın aileleri ve yakınları, istihbarat ve emniyet birimleri tarafından suçlu muamelesi görmüş, yalan söylemekle suçlanmıştır. Bununla birlikte, katiller maalesef hiçbir zaman ırkçı, neonazi çevrelerde aranmamıştır. Dosyalar imha edilmiş, katillerin NSU terör örgütü mensupları olduğuna işaret eden bilgiler dikkate alınmamıştır.
6 Mayıs 2013 tarihinde Münih Eyalet Mahkemesinde NSU davası başlamıştır. Ülke olarak yakından takip etttiğimiz dava sürecinde şahitlerin ölmesi, endişeyle izlediğimiz gelişmelerdendir. Bununla birlikte mahkemenin sadece bir sanığa odaklanması, cinayetlerde istihbarat birimlerinin rolüyle ilgili basında yer alan iddiaları dikkate almaması, ilgili savcılığın mağdur avukatlarının taleplerine cevap vermemesi, düşündürücüdür. Tüm bunlar cinayetlerin kapsamlı bir şekilde aydınlatılacağı beklentisini maalesef boşa çıkarmaktadır.
Ülke olarak 8 vatandaşımızı katleden NSU terör örgütünün bütün boyutlarıyla aydınlatılmasını, Federal Şansölye Merkel’in “olay eksiksiz bir şekilde aydınlatılacaktır” sözünün yerine getirilmesini bekliyoruz. Irkçı NSU‘nun yapısı ve destekçileri ancak güvenlik ve istihbarat birimlerinin cinayetlerdeki rolü çözümlenerek tam anlamıyla açıklığa kavuşturulacaktır.”